Home

Sunday, December 8, 2013

HELLENİSTİK VE ERKEN ROMA ÇAĞI SERAMİK SANATI



Korinth ve Attika atölyelerindeM.Ö. 7. yüzyılın ortalarına doğru başlayıp, özellikle 6 yüzyılda Attikatölyelerde gelişen siyah ve kırmızı figürlü vazo boyama sanatı M.Ö. V. yüzyılyüzyılın sonlarına doğru zayıflamaya başlar. M.Ö. 4. yüzyılda, Attika’daki bazıatölyeler, doğuya, özellikle de Karadeniz bölgesine yaptıkları ihracat ile birsüre daha hayatta kalabilme uğraşı verirler ise de, adına “Kerch” vazoları dadenen bu üretim de, kalite yönünden giderek bozulmuş, sürekli yinelenenkompozisyonlar iyice kanıksanmış, yüzyılın sonu gelmeden Attik figürlü vazoboyama sanatı son bulmuştur. Böylece, 6. yüzyıl başlarından itibaren etkin bir üretimesahip olan Attik atölyelerinin sonu gelmiş oldu.

Thursday, November 7, 2013

Zeugma Antik Kenti




Zeugma ilk olarak 1917 yılında F.Cumont tarafından keşfedildi. Uzun yıllar sonra 1970 yıllarında J.Wagner tarafından, Belkıs yakınındaki kalıntıların Zeugma'ya ait olduğu kanıtlandı. Fakat ilk uzun süreli kazı ve araştırmalar 1990'lı yılların başlarında başladı. Fırat üzerine inşa edilecek olan Birecik Barajı nedeniyle su altında kalacak olan Zeugma'daki kurtarma kazıları halen sürdürülmektedir.
Zeugma, Fırat ırmağının batı yakasında yer almaktadır. M.Ö. yaklaşık 300'de Syria'da hüküm süren I.Seleukos Nikator, Fırat'ın iki yakasında iki kent kurmuştu. Doğu yakadaki kentin adını, karısı Apama'nın adına izafeten  Apameia(Keskince, eski Tilmusa) koydu;  batı yakasındaki kente de kendi adına izafeten Seleukeia(Seleukeia pros te Euphrate= Fırat kıyısındaki Seleukeia=Zeugma; Kavunlu eski Belkıs) adını verdi. Böylece, Fırat'ın en dar yerlerinden biri üzerinde, iki yakada iki kent birden kurulmuş oluyordu. Seleukos'un bu noktada, iki yakayı, dolayısıyla doğu ile batıyı birbirine bağlayan bir köprü inşa ettirdiği  de bilinmektedir. Nitekim, bundan böyle iki kent, '' köprü'' veya ''geçit'' anlamına gelen '' zeugma '' sözcüğü ile anılmaya başlanarak ikisi içinde tek bir ad kullanılır oldu: Zeugma M.Ö. 1. yüzyılın ortalarına doğru, Roma'nın Doğu'ya doğru yayılması ve Syria Eyaleti'nin kurulması, Fırat ve onun kıyısında kurulan kentleri stratejik açıdan önemli bir konuma getirdi. M.S. 1. yüzyılda Zeugma, Syria'daki lejyonlardan biri için üs seçildi. Hellenistik kent, artık Roma İmparatorluğu'nun istihkam edilmiş askeri bir garnizonu görünümünü aldı. Legio III Scythica, zeugma'da konuşlanmıştı.
Yapılan arkeolojik ve epigrafik araştırmalar, söz konusu lejyonda görev yapmış askerlerin ve memurların ünvan ve adlarına ilişkin bilgilerimizi her geçen gün artırmaktadır. M.S. 1.-2. yüzyıllar, Zeugma'nın en parlak dönemidir; ancak M.S. 3.yüzyılda bölgedeki çatışmalardan(Roma-Parth) olumsuz etkilenmiş olmalıdır.


Kaynakça: Oğuz TEKİN, Eski Anadolu ve Trakya, Ege göçlerinden Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasına kadar.(MÖ. 12. - MS. 4. Yüzyıllar arası)















Saturday, September 21, 2013

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi yakınlarındaki Pisidia Antiocheia Antik Kenti'nde yer alan amfitiyatronun yıkılan bölümlerindeki taşlar, numaralandırılarak vinç yardımıyla kaldırılıyor. Taşlar gelecek yıl yerlerine konulacak ve amfitiyatro yeniden hayat bulacak.

Sunday, August 25, 2013


İrem Eliteza, Cenk Yaltıraka
aİstanbul Teknik Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Maslak, İstanbul
(elitezi@itu.edu.tr)
ÖZ
Antik Kibyra kenti güneybatı Anadolu’da tektonik olarak oldukça aktif bir bölge olan Burdur-Fethiye Fay Zonu üzerinde yer almaktadır.

Saturday, June 29, 2013



Akhaemenid’lerin batı’ya doğru düzenlediği ilk sefer Lydia içlerine doğruydu, Lydia Kırallığının baş kenti Sardis’in ele geçirilmesiyle, Batı Anadolu satraplığı olan Sparda’ın merkezi haline dönüştü. Sardis Yunan kıyı kentlerine girişte

Wednesday, May 29, 2013

ROMA SİKKELERİ



Cumhuriyet Dönemi

Roma'nın ilk sikke basımı İ.Ö. 3.yy' lın başlarındadır. Ancak sikkeden önce maden ağırlıkları para olarak kullanılmışlardır. Bunlara örnek Aes rude gösterilebilir ve (Aes signatumdan) önce aes rude külçeye benzer ham bronzdan ağırlıklardır.

Tuesday, May 21, 2013



            İnsan bir semboller evreninin içindeyaşamaktadır. Çevremizi kuşatan her şey; sayılar, renkler, şekiller birer semboldür.

Tarihsel her bir olguyu insanoğlu simgelerle/sembollerle kavrar. İnsanoğlunun Üst Paleolitik Dönem'den itibaren doğada gördüğü ya da algıladığı olayları somutlaştırarak bir tanrısal güce ve yaratılışa giden yolda, bu gücü ifade eden simgeler kullanması yadsınamaz. Bu simgeler doğanın özünde olan, üreme ve ölüm döngüsü ile doğanın bilakis kendisidir

Friday, May 17, 2013



Bizans Tarih’inin ve Justianius Döneminin en önemli tarihçilerinden biri olan Procopius’un, Filistin’in deniz kıyısında Romalılarca kurulan Kaiseria kentinde,


Eski Anadolu tarihinin bir bölümünü oluşturan Urartular tarihi kaynaklara ve arkeolojik bulgulara göre M.Ö. VIII. Yüzyıl ile M.Ö. VI. Yüzyıl arasında tarih sahnesinde görülmüşlerdir. Asur kaynaklarında “Uruatri” olarak tanımlanmıştır. Yüksek ülke, dağlık ülke anlamındaydı.

Tuesday, May 7, 2013


  


Arkaik ve Klasik Dönem Likya kültürü ve sanatı ile ilgili diğer araştırmalarda olduğu gibi, kurban sahnesi betimli kabartmaları inceleyen çalışmalarda da henüz kesin bir sonuca varılamamıştır.


R.M. Cook, GPP,
            Erken Protokorinth:    725-700
            Orta Protokorinth:                  700-650
            Geç Protokorinth:                  650-640
            Geçiş Devri:                           640-625

Siyasal Düşünce Tarihi I                                                                                  Polybius, Çiçero ve Seneca

Bu hafta Romalı üç düşünür birlikte ele alınarak Roma siyasal düşüncesinin tarihsel dönüşümü incelenecektir. Bu düşünürlerden ilki olan Polybius Roma'nın cumhuriyet dönemi yazarlarındandır.

Monday, May 6, 2013


Quintus Fabius Pictor
Seçkin bir aileden gelen Fabius Pictor Romalı senatör ve tarih yazarıydı. Akrabalarından birisinin boyacı olması sebebiyle - bu kişi “Solus” tapınağını boyamıştır - “Pictor” lakabını almıştı. Pictor subay olarak İ.Ö. 225 yılında Gallialılara karşı savaşmıştı.


            M.Ö. VII. yüzyılın sonlarına doğru  gelişen Attik Siyah Figür Tekniği'nde boyalı vazoların en  gelişmiş örnekleri  M.Ö. VI. yüzyılın ortalarında ve bu yüzyılın  üçüncü  çeyreğinde iki önemli ressam ile (Exekias ve Amasis) sanatın zirvesine ulaşmıştır.

ATTİKA SİYAH FİGÜR TEKNİĞİ VAZO RESSAMLARI



            Erken Protokorinth döneminin sonlarına doğru Korinthli ustaların buluşu olan siyah figür tekniği temelde, silüet siyah renkteki figürlerin ayrıntılarının sivri uçlu, sağlam bir iğne ile kazınarak verilmesidir.

Sunday, April 28, 2013


Filistin'de, Yahudi toplu­munun içinde bir dinsel akım olarak doğan Hıristiyanlık'ın kurucusu Hz. İsa'dır. İnsanlar arasında sevgi ve kardeşliği öneren Hıristi­yanlık,

İ.Ö. 13. yy.’ın sonları ile 12. yy.’ın başlarında olmak üzere iki aşamada cereyan eden büyük bir kavimler göçü, bu dönemde Anadolu’nun ve Yakındoğu’nun siyasi yapısında büyük değişikliklere neden olmuştur.

Sunday, February 3, 2013


                                  KURAMSAL MÜZECİLİK

Müzelerin ortak yanları :

1.     Hepsi objelerle ilgilidir. ( videolar, resimler, çizimler yardım eder.)
2.     Obje ile ilgili uzman birileri lazımdır.

   

Restorasyon uygulamalarına geçmeden önce yapılan araştırmalar ve belgeleme çalışmaları (yapının tarihi, estetik ve teknik yönden incelenmesi, rölövesinin hazırlanması ve bozulmalarının saptanması) binanın ayrıntılı olarak tanınmasını sağlar.

Monday, January 28, 2013




1-  yak. M.Ö. 100
ÖY: Cepheden boğa başı.
AY: İnsan bacağı şeklinde, koşar vaziyette Triskeles, sola.
AE., 13,21 mm., 1,83 gr.
SNG France 1019

Friday, January 25, 2013



Roma İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı almasından sonra ada, Anadolu’daki Kilikya Eyaleti’nin bir parçası olarak yönetilmiş ve büyük hatip olarak kabul edilen Cicero da bir süre Kıbrıs’ın valiliğini yapmıştır. Adanın yönetimi daha sonra Roma Senatosu’na verilmiş ve bir genel vali (proconsul) tarafından yönetilmiş ve ada Amathus, Lapithos, Paphos ve Salamis’den oluşan dört bölgeye ayrılmıştır. Yönetim merkezi Paphos olurken, ticaret merkezi de Salamis olmuştur. M.Ö.15’de Paphos yıkılınca yaklaşık



Tabiatın insanoğluna sunduğu sayısız nimetten söz ederken; “Doğa ananın bize verdikleri” diyoruz. Kullandığımız fosil yakıtlar ve tükettiğimiz pek çok kimyasalın “tabiat ana”ya verdiği zararlardan bahsediyoruz. Ama  “Doğa ana” ya da “tabiat ana” kavramının İlkçağ Anadolu’sunun Frigya’lı tanrıçası Kybele ile ilişkili olduğunun kaçımız farkındayız?

Sunday, January 20, 2013



            İ.Ö. 547 yılında Lidya Devleti'nin ortadan kalkması ile birlikte Anadolu iki yüzyıl süreyle Pers egemenliğine altında yaşamını sürdürür. Persler kurdukları Satraplık sistemi ile kentleri denetimleri altında tutmuşlardır. İmparatorluk düzeyinde Satraplık sayısı 23'ü buluyordu. Satraplıklar-Eyaletler kendi içinde küçük satraplıklara-vilayetlere bölünmüştü. Bu vilayetlerin sayıları 127'ye çıkıyordu.
Bu bölünmeye göre Anadolu'da şu yeni satraplıklar kuruldu:





ROMA DÖNEMİ PERGE HEYKELTIRAŞLIĞI

            Perge günümüz Antalya İlinin 18 km. doğusunda, Kestros(Aksu) ile Katarraktes(Düden) nehirleri arasındadır.[1] Perge'deki ilk bilimsel kazılar, Ord.Prof.Dr. Arif Müfid Mansel başkanlığında 1946 yılında başlamıştır.
Kentin Batı Nekropolisindeki mezarlık caddesi ortaya çıkarılmış, Akropolis ve İyilk Belen tepelerinde  Artemis Pergaia Tapınağı araştırılmıştır. Bu kısa süreli araştırmadan sonra kazılara ara verilmiş, 1953-1957 yılları arasında Ord.Prof.Dr. Arif Müfid Mansel başkanlığında kapsamlı araştırmalar yürütülerek  Hellenistik Kuleler ve Sütunlu Cadde kazılmıştır.[2]

''OPUS  SECTİLE''

Opus Sectile
            Roma Dönemi'nde kamuya açık ve özel yapılarda döşeme ve duvar dekorasyonunda genelde üç ayrı uygulama görülmektedir. Bu uygulamalar;
1.Büyük mermer levhalar(inkrustasyon)
2.Mozaik
3.Opus sectile'dir.
KİBYRA ANTİK KENTİ

        KİBYRA

Burdur’a bağlı Gölhisar İlçesi’nin hemen kuzeybatı kenarındaki tepelerde konumlanan Kibyra antik kenti, antik dönemde Likya, Karya, Pisidya ve Frigya kültür bölgelerinin kesişme noktasında; kuzeyi güneye ve doğuyu batıya bağlayan ticaret yollarının tam merkezinde konumlanır[1]

Saturday, January 19, 2013




  • Kült, tanrıya belirli bir yerde ibadet edilmesi ve bu ibadetle ilgili olarak yapılan her türlü faaliyettir. İbadet ise tanrıya kurbanlar sunmak, adaklar adamak, ayinler yapmak gibi çeşitli şekillerde gerçekleştirilmekteydi.