Arkaik ve Klasik Dönem Likya kültürü
ve sanatı ile ilgili diğer araştırmalarda olduğu gibi, kurban sahnesi betimli
kabartmaları inceleyen çalışmalarda da henüz kesin bir sonuca varılamamıştır.
Bu
çalışmada öncelikle, belirlenen tüm kabartmaların genel özellikleri
sunulacaktır. İçerikleriyle ilgili
olarak, henüz kesin bir sonuca ulaşılamamış kabartmalar ise ayrıca maddeler
halinde incelenecek ve yeni öneriler aktarılacaktır. Likya’da Bayındır Limanı(Res. 7), Lımyra
Xntabura’nın Mezarı(Res. 5), Xanthos Nereidler Anıtı Cella Frizi(Res. 2),
Dereağzı Kaya Kabartması(Res. 4), Phellos Boğa Kabartması(Res. 1), Trysa Kaya
Kabartması(Res. 3), Kadyanda Salas’ın Mezarı(Res. 6), olmak üzere kurban
sahnesi olarak nitelendirilen bilindik yedi adet kabartma mevcuttur. Bunların
dışında beş adet daha kabartma olduğu belirtilmektedir[1].
Ancak bir cümle ile değinilen, bu kabartmalar hakkında, bilgi veya resme
ulaşılamamıştır. Phellos, Dereağzı ve Trysa kabartmalarının, “nasıl bir bütünün
parçası” olduğu henüz kesinleşmemiştir; burada sözü edilen diğer kabartmalar
ise mezar anıtlarına aittirler. Hem soldan sağa hem de sağdan sola doğru bir
yönelmenin olduğu Nereidler Anıtı dışında, bütün kabartmalarda hareket soldan
sağa doğrudur[2].
Kadyanda Salas’ın Mezarı ve Lımyra Xntabura’nın mezarında boğa en sağda yer
alırken Trysa’da en solda betimlenir. Trysa, Dereağzı ve Phellos
kabartmalarında boğa tek başına durur; herhangi bir yardımcı figür tarafından
çekilmez. Diğer eserlerde kurban
hayvanları, genellikle boynuzlarından veya göğüslerinden tutularak
çekilmektedirler. Bir kapı ve atların, tamamıyla varsayımlara dayanarak
yerleştirildiği Trysa Kabartması dışında sadece Nereidler Anıtında, bir altarın
varlığıyla, törenin yapıldığı mekan bilinmektedir. Diğer kabartmalarda mekana
ilişkin herhangi bir ipucu bulunmamaktadır. Figürlerin tamamı giyimlidir ve
özellikle de, ellerinde tuttukları kaplarla, sunu işleminde esas rolü üstlendikleri
aşikar olan figürler, chiton giymişlerdir ve sakallıdırlar. Nereidler Anıtında
sunu kabı olarak Phiale kullanılırken, Salas’ın
Xntabura’nın mezarlarında Oinochoe kullanılmıştır; diğer kabartmalarda
bu konuya ilişkin kesin bir veri mevcut değildir.
1.1 Lımyra Xntabura’nın
Mezarı:
Lımyra antik kentinin doğusunda yer
alan mezarın, güney yüzünde bir kurban sahnesi betimlenmiştir. Bu kabartmanın,
orta bölümü tamamen kırılmış sadece sol ve sağ yandaki kabartmalar kısmen de
olsa korunmuştur. Sahnede, sol yanda oturur pozisyonda bir kadın figürü yer
almaktadır. Sağ yanda ise, elinde Oinochoe tutan bir figür, bunun hemen önünde
sadece baş kısmı görülebilen bir boğa ve boğanın baş kısmının tam arkasında da
bir başka figür görülmektedir(Res. 5). Sahneyi Jürgen Borchhardt[3],
kline üzerindeki Xntabura’nın ölü ziyafeti olarak yorumlamış; burada bir rahip
ve kurban hizmetkarının, kahramanlaştırılmış ölüye, her yıl tekrarlanan tören
için kurban getirdiklerini savlamıştır. Aynı sahneyi yorumlayan Havva İşkan
ışık[4]
Borchhardt’ın önerilerine katılmaz; öncelikle sahnenin kırık bölümünde bir
kline olamayacağını çünkü kline sahnelerinde kadın figürlerinin ya klinenin
ortasında ya da baş kısmına yakın bir yerde olduğunu, burada ise kadın
figürünün sahnenin en sol kısmında yer aldığını belirtir. Dolayısıyla kline
önerisinin burada kanıtlanamayacağını vurgular. Borchhardt’ın Oinochoeli figürü
rahip olarak tanıtmasına ise, Ksanthos Nereidler Anıtı Cella Frizi kurban
sahnesini örnek göstererek, buradaki rahip figürünün phiale taşıdığını ve en
önde betimlendiğini belirtir ve Oinochoeli figürün mezarın sahibi veya bir
yakını da olabileceğinin, düşünülmesi gerektiğini savlar. Kabartmayı
değerlendiren Jan Zahle de[5]
yine Nereidler Anıtını örnek göstererek burada “mezarda kurban” betimlemesinin
yer aldığını ve buradaki figürün rahip olduğunu kanıtlayacak yeterli belge
olmadığını belirtir.
Bu kabartma ile ilgili yukarıdaki
düşüncelere bakıldığında uzlaşılamayan noktanın oinochoe taşıyan figürün
kimliği olduğu görülmektedir. Bunun içinde rahip ve mezar sahibi olmak üzere
iki alternatif öngörülmüştür. Kabartmanın tamamının günümüze ulaşamaması
nedeniyle bu konu hakkında yorum yapmak güçtür. Çünkü Havva İşkan Işık’ın da
belirttiği gibi sahnenin sol yanında yer alan kadın figürü, kurban sahnelerinde
tekrarlanan bir anlatım değildir. Ancak bilindiği üzere Likya’da bulunan
kabartmaların birçoğunda, mezar sahibinin yaşamı ile ilgili sahneler yer
almaktadır. Konuya bu yönden bakıldığında bu kabartmada mezar sahibinin
anlatılma olasılığı yüksektir. Dolayısıyla akla gelen ilk alternatif bu olmalı
diğer öneriler bundan sonra sıralanmalıdır. Örneğin savaş sahnesinin işlendiği
bir kabartma görüldüğünde, (kesin olmamakla beraber) bu mezarın sahibinin bir
asker olduğu yorumu yapılmaktadır. Bu nedenle burada mezar sahibinin hayatına
dair bir anlatımın yer aldığını ve mezar sahibinin hayattayken tanrılara
yaptığı sunuların anlatıldığını söylemek doğruya en yakın öneri olmalıdır.
1.2 Phellos Boğa
Kabartması:
Boğa kabartması, Phellos Temenos
Mezarın güney yüzünde yer almaktadır. Kabartma, 14 cm. derinliği, 2.10 m.
yüksekliği ve 2.85 m. uzunluğu ile anıtsal boyutlardadır. Boğanın baş kısmı
yoktur; bunun dışında sağlamdır(Res. 1). Eseri, Jan Zahle “tamamlanmamış bir
kurban sahnesi” olarak yorumlamıştır[6].
Havva İşkan Işık’a göre[7]
bu kabartma, anıtsal boyutları ve özellikle karından kalçaya geçişte yer alan
“üçgen işaretle” tanrısal bir kabartma olmalıdır. Ayrıca işkan Işık aynı bölümde kabartmayı,
Frig örnekleriyle karşılaştırarak bunun Anadolu’da tekil bir örnek olmadığını
açıklar. Şükrü Özüdoğru da[8]
bu kabartmanın tanrısal bir kabartma olduğunu belirtir ve bunun doğrudan,
“tapınılan totemin kendisi” olduğunu savlar.
Öncelikle Jan Zahle’nin açıklaması,
kabul edilebilir bir yorum değildir. Çünkü eserin yarım bırakıldığına ayrıca
bir kurban sahnesi olduğuna dair en ufak bir ipucu yoktur. Öteki
değerlendirmelerin doğru olma olasılığı oldukça yüksektir. Sadece, İşkan
ışık’ın belirttiği “üçgen motifi” boğanın anatomik yapısına bağlı olarak
yeniden irdelenebilir. Bunun dışında eser, boyutları ve tek başına tasarlanmış
olması ile tanrısal bir kabartma gibi gözükmektedir.
1.3 Trysa Kabartması
Bu kabartmada, solda gövdesi
profilden, başı ise 3\4 cepheden verilen bir boğa betimi, sağda ise sol kolunu gövdeye paralel uzanacak
şekilde aşağı sarkıtmış, sağ kolunu ise, avuç içi görünecek biçimde yukarı kaldırmış
sakallı, chiton giyimli, cepheden görülen bir erkek figürü bulunur. Bu figürün
sağ yanında ise, sahnedeki diğer figürlere oranla oldukça küçük betimlenmiş ve
sakallı figürün yukarı kaldırdığı koluna bakar pozisyonda, bir erkek figürü yer
almaktadır(Res. 3).
Kompozisyon Jan Zahle[9]
tarafından bir kurban sahnesi olarak yorumlanmış ve diğer kurban sahnelerinde
olduğu gibi soldan sağa doğru bir yönelme olduğu belirtilmiştir. Eseri
değerlendiren Havva İşkan Işık[10]
eserin tanrısal bir kurban sahnesi olduğunu ve belki de buradaki boğanın tanrı
olarak düşünülmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca İşkan Işık, buradaki
boğanın serbest olduğunu, öteki kurban sahnelerindeki gibi bir yardımcı
tarafından çekilmediğini belirtmiş ve bu anlatıma, Phellos ve Dereağzı
kabartmaları dışında rastlanmadığını aktarmıştır. Ayrıca eseri, ortada Zeus
Labrandos, sağda Ada ve solda da İdireus’un yer aldığı bir Karia kabartması ile
karşılaştıran İşkan Işık, İdireus’un tanrı huzurunda sağ kolunu yukarı
kaldırdığına işaret eder ve aynı duruşun Trysa figüründe de gözlemlenmesinin,
eserin tanrısal bir kabartma olma olasılığını güçlendirdiğini belirtir. Tanrı huzurundaki Karya Dynastı ile
boğa önündeki Trysa figürünün aynı duruşu sergilemesi, hiç kuşkusuz Likya’da
boğanın önemli bir simge olduğunu kanıtlar. Likya’da bu simge, tanrının kendisi
olarak mı yahut sadece kutsal bir hayvan olarak mı algılanıyor? Bu kabartmada
bu sorunun yanıtı aranmalıdır. Ayrıca eğer, bu anlatım da sadece bir kurban
sahnesiyse, o halde kurban sahnesi olduğuna dair şüphe duyulmayan kabartmalarda
neden böyle bir betimleme düşünülmemiştir? Kuşkusuz, bu aşamada yanıtlanması
zor bir sualdir. Ancak eseri bu yönde değerlendirmek daha doğru gözükmektedir.
KAYNAKÇA VE KISALTMALAR
Borchhardt 1999, Jürgen Borchhardt, Zemuri
Taşları, 1999
İşkan 2004, Havva İşkan Işık, Zum
Totenkult In Lykien II: Shclachtopfer An
Lykischen
Gräbern,
IstMitt , 2004, 379vd.
Özüdoğru 2008, Şükrü Özüdoğru, Arkaik Dönem
Plastik Eserleri Işığında Lykia
İkonografisinde Yerli ve Yabancı Unsurlar ( Yayınlanmamış
Doktora Tezi ) , 2008
Zahle 1979, J.Zahle, Lykische Felsgräber
mit Reliefs aus dem 4. Jh. V. Chr. JdI
94,
1979, 245vd.
No comments:
Post a Comment