Home

Tuesday, May 7, 2013

LİKYA’DA KURBAN SAHNESİ BETİMLİ KABARTMALAR


  



Arkaik ve Klasik Dönem Likya kültürü ve sanatı ile ilgili diğer araştırmalarda olduğu gibi, kurban sahnesi betimli kabartmaları inceleyen çalışmalarda da henüz kesin bir sonuca varılamamıştır.
Bu çalışmada öncelikle, belirlenen tüm kabartmaların genel özellikleri sunulacaktır.  İçerikleriyle ilgili olarak, henüz kesin bir sonuca ulaşılamamış kabartmalar ise ayrıca maddeler halinde incelenecek ve yeni öneriler aktarılacaktır.                                          Likya’da Bayındır Limanı(Res. 7), Lımyra Xntabura’nın Mezarı(Res. 5), Xanthos Nereidler Anıtı Cella Frizi(Res. 2), Dereağzı Kaya Kabartması(Res. 4), Phellos Boğa Kabartması(Res. 1), Trysa Kaya Kabartması(Res. 3), Kadyanda Salas’ın Mezarı(Res. 6), olmak üzere kurban sahnesi olarak nitelendirilen bilindik yedi adet kabartma mevcuttur. Bunların dışında beş adet daha kabartma olduğu belirtilmektedir[1]. Ancak bir cümle ile değinilen, bu kabartmalar hakkında, bilgi veya resme ulaşılamamıştır. Phellos, Dereağzı ve Trysa kabartmalarının, “nasıl bir bütünün parçası” olduğu henüz kesinleşmemiştir; burada sözü edilen diğer kabartmalar ise mezar anıtlarına aittirler. Hem soldan sağa hem de sağdan sola doğru bir yönelmenin olduğu Nereidler Anıtı dışında, bütün kabartmalarda hareket soldan sağa doğrudur[2]. Kadyanda Salas’ın Mezarı ve Lımyra Xntabura’nın mezarında boğa en sağda yer alırken Trysa’da en solda betimlenir. Trysa, Dereağzı ve Phellos kabartmalarında boğa tek başına durur; herhangi bir yardımcı figür tarafından çekilmez.  Diğer eserlerde kurban hayvanları, genellikle boynuzlarından veya göğüslerinden tutularak çekilmektedirler. Bir kapı ve atların, tamamıyla varsayımlara dayanarak yerleştirildiği Trysa Kabartması dışında sadece Nereidler Anıtında, bir altarın varlığıyla, törenin yapıldığı mekan bilinmektedir. Diğer kabartmalarda mekana ilişkin herhangi bir ipucu bulunmamaktadır. Figürlerin tamamı giyimlidir ve özellikle de, ellerinde tuttukları kaplarla, sunu işleminde esas rolü üstlendikleri aşikar olan figürler, chiton giymişlerdir ve sakallıdırlar. Nereidler Anıtında sunu kabı olarak Phiale kullanılırken, Salas’ın  Xntabura’nın mezarlarında Oinochoe kullanılmıştır; diğer kabartmalarda bu konuya ilişkin kesin bir veri mevcut değildir.

1.1 Lımyra Xntabura’nın Mezarı:
Lımyra antik kentinin doğusunda yer alan mezarın, güney yüzünde bir kurban sahnesi betimlenmiştir. Bu kabartmanın, orta bölümü tamamen kırılmış sadece sol ve sağ yandaki kabartmalar kısmen de olsa korunmuştur. Sahnede, sol yanda oturur pozisyonda bir kadın figürü yer almaktadır. Sağ yanda ise, elinde Oinochoe tutan bir figür, bunun hemen önünde sadece baş kısmı görülebilen bir boğa ve boğanın baş kısmının tam arkasında da bir başka figür görülmektedir(Res. 5). Sahneyi Jürgen Borchhardt[3], kline üzerindeki Xntabura’nın ölü ziyafeti olarak yorumlamış; burada bir rahip ve kurban hizmetkarının, kahramanlaştırılmış ölüye, her yıl tekrarlanan tören için kurban getirdiklerini savlamıştır. Aynı sahneyi yorumlayan Havva İşkan ışık[4] Borchhardt’ın önerilerine katılmaz; öncelikle sahnenin kırık bölümünde bir kline olamayacağını çünkü kline sahnelerinde kadın figürlerinin ya klinenin ortasında ya da baş kısmına yakın bir yerde olduğunu, burada ise kadın figürünün sahnenin en sol kısmında yer aldığını belirtir. Dolayısıyla kline önerisinin burada kanıtlanamayacağını vurgular. Borchhardt’ın Oinochoeli figürü rahip olarak tanıtmasına ise, Ksanthos Nereidler Anıtı Cella Frizi kurban sahnesini örnek göstererek, buradaki rahip figürünün phiale taşıdığını ve en önde betimlendiğini belirtir ve Oinochoeli figürün mezarın sahibi veya bir yakını da olabileceğinin, düşünülmesi gerektiğini savlar. Kabartmayı değerlendiren Jan Zahle de[5] yine Nereidler Anıtını örnek göstererek burada “mezarda kurban” betimlemesinin yer aldığını ve buradaki figürün rahip olduğunu kanıtlayacak yeterli belge olmadığını belirtir.

Bu kabartma ile ilgili yukarıdaki düşüncelere bakıldığında uzlaşılamayan noktanın oinochoe taşıyan figürün kimliği olduğu görülmektedir. Bunun içinde rahip ve mezar sahibi olmak üzere iki alternatif öngörülmüştür. Kabartmanın tamamının günümüze ulaşamaması nedeniyle bu konu hakkında yorum yapmak güçtür. Çünkü Havva İşkan Işık’ın da belirttiği gibi sahnenin sol yanında yer alan kadın figürü, kurban sahnelerinde tekrarlanan bir anlatım değildir. Ancak bilindiği üzere Likya’da bulunan kabartmaların birçoğunda, mezar sahibinin yaşamı ile ilgili sahneler yer almaktadır. Konuya bu yönden bakıldığında bu kabartmada mezar sahibinin anlatılma olasılığı yüksektir. Dolayısıyla akla gelen ilk alternatif bu olmalı diğer öneriler bundan sonra sıralanmalıdır. Örneğin savaş sahnesinin işlendiği bir kabartma görüldüğünde, (kesin olmamakla beraber) bu mezarın sahibinin bir asker olduğu yorumu yapılmaktadır. Bu nedenle burada mezar sahibinin hayatına dair bir anlatımın yer aldığını ve mezar sahibinin hayattayken tanrılara yaptığı sunuların anlatıldığını söylemek doğruya en yakın öneri olmalıdır.


1.2 Phellos Boğa Kabartması:
Boğa kabartması, Phellos Temenos Mezarın güney yüzünde yer almaktadır. Kabartma, 14 cm. derinliği, 2.10 m. yüksekliği ve 2.85 m. uzunluğu ile anıtsal boyutlardadır. Boğanın baş kısmı yoktur; bunun dışında sağlamdır(Res. 1). Eseri, Jan Zahle “tamamlanmamış bir kurban sahnesi” olarak yorumlamıştır[6]. Havva İşkan Işık’a göre[7] bu kabartma, anıtsal boyutları ve özellikle karından kalçaya geçişte yer alan “üçgen işaretle” tanrısal bir kabartma olmalıdır.  Ayrıca işkan Işık aynı bölümde kabartmayı, Frig örnekleriyle karşılaştırarak bunun Anadolu’da tekil bir örnek olmadığını açıklar. Şükrü Özüdoğru da[8] bu kabartmanın tanrısal bir kabartma olduğunu belirtir ve bunun doğrudan, “tapınılan totemin kendisi” olduğunu savlar.
Öncelikle Jan Zahle’nin açıklaması, kabul edilebilir bir yorum değildir. Çünkü eserin yarım bırakıldığına ayrıca bir kurban sahnesi olduğuna dair en ufak bir ipucu yoktur. Öteki değerlendirmelerin doğru olma olasılığı oldukça yüksektir. Sadece, İşkan ışık’ın belirttiği “üçgen motifi” boğanın anatomik yapısına bağlı olarak yeniden irdelenebilir. Bunun dışında eser, boyutları ve tek başına tasarlanmış olması ile tanrısal bir kabartma gibi gözükmektedir.

1.3 Trysa Kabartması
Bu kabartmada, solda gövdesi profilden, başı ise 3\4 cepheden verilen bir boğa betimi,  sağda ise sol kolunu gövdeye paralel uzanacak şekilde aşağı sarkıtmış, sağ kolunu ise, avuç içi görünecek biçimde yukarı kaldırmış sakallı, chiton giyimli, cepheden görülen bir erkek figürü bulunur. Bu figürün sağ yanında ise, sahnedeki diğer figürlere oranla oldukça küçük betimlenmiş ve sakallı figürün yukarı kaldırdığı koluna bakar pozisyonda, bir erkek figürü yer almaktadır(Res. 3).
Kompozisyon Jan Zahle[9] tarafından bir kurban sahnesi olarak yorumlanmış ve diğer kurban sahnelerinde olduğu gibi soldan sağa doğru bir yönelme olduğu belirtilmiştir. Eseri değerlendiren Havva İşkan Işık[10] eserin tanrısal bir kurban sahnesi olduğunu ve belki de buradaki boğanın tanrı olarak düşünülmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca İşkan Işık, buradaki boğanın serbest olduğunu, öteki kurban sahnelerindeki gibi bir yardımcı tarafından çekilmediğini belirtmiş ve bu anlatıma, Phellos ve Dereağzı kabartmaları dışında rastlanmadığını aktarmıştır. Ayrıca eseri, ortada Zeus Labrandos, sağda Ada ve solda da İdireus’un yer aldığı bir Karia kabartması ile karşılaştıran İşkan Işık, İdireus’un tanrı huzurunda sağ kolunu yukarı kaldırdığına işaret eder ve aynı duruşun Trysa figüründe de gözlemlenmesinin, eserin tanrısal bir kabartma olma olasılığını güçlendirdiğini belirtir.             Tanrı huzurundaki Karya Dynastı ile boğa önündeki Trysa figürünün aynı duruşu sergilemesi, hiç kuşkusuz Likya’da boğanın önemli bir simge olduğunu kanıtlar. Likya’da bu simge, tanrının kendisi olarak mı yahut sadece kutsal bir hayvan olarak mı algılanıyor? Bu kabartmada bu sorunun yanıtı aranmalıdır. Ayrıca eğer, bu anlatım da sadece bir kurban sahnesiyse, o halde kurban sahnesi olduğuna dair şüphe duyulmayan kabartmalarda neden böyle bir betimleme düşünülmemiştir? Kuşkusuz, bu aşamada yanıtlanması zor bir sualdir. Ancak eseri bu yönde değerlendirmek daha doğru gözükmektedir.









KAYNAKÇA VE KISALTMALAR

Borchhardt 1999,              Jürgen Borchhardt, Zemuri Taşları, 1999
İşkan 2004,                       Havva İşkan Işık, Zum Totenkult In Lykien II: Shclachtopfer An                                      
                                          Lykischen Gräbern, IstMitt , 2004, 379vd.
Özüdoğru 2008,                Şükrü Özüdoğru, Arkaik Dönem Plastik Eserleri Işığında Lykia
                                          İkonografisinde Yerli ve Yabancı Unsurlar ( Yayınlanmamış   
                                           Doktora Tezi ) , 2008
Zahle 1979,                       J.Zahle, Lykische Felsgräber mit Reliefs aus dem 4. Jh. V. Chr. JdI
                                          94, 1979, 245vd.






[1] Zahle 1979, 296.
[2] a.g.e. 297.
[3] Borchhardt 1999, 61 – 63.
[4] İşkan 2004, 398 – 400.
[5] Zahle 1979, 299 – 300.
[6] Zahle 1979, 296, dn. 81.; ayrıca bkz. 329, kat. 21.
[7] İşkan 2004, 394 – 395.
[8] Özüdoğru 2008, 42.
[9] Zahle 1979, 297.
[10] İşkan 2004, 391 – 393.

No comments:

Post a Comment