Home

Sunday, January 20, 2013


''OPUS  SECTİLE''

Opus Sectile
            Roma Dönemi'nde kamuya açık ve özel yapılarda döşeme ve duvar dekorasyonunda genelde üç ayrı uygulama görülmektedir. Bu uygulamalar;
1.Büyük mermer levhalar(inkrustasyon)
2.Mozaik
3.Opus sectile'dir.
            Çeşitli geometrik formlarda kesilmiş, küçük boyutlarda ve değişik kalınlıklardaki mermer levhalardan oluşan bir mozaiğe antik dönemde opus sectile marnoreum denmiştir. Tabulae sectiles(opus sectile), inkrustasyon plakaların özel bir türüdür. Opus sectile, küçük kesilmiş renkli mermer levhaların(üçgenden çokgene ve dairete kadar olan bütün formlar) motif oluşturacak şekilde bir araya getirilmesiyle oluşturulur. Opus sectile kendi içerisinde geometrik ve figürlü olmak üzere iki gruba ayrılır. Fakat Ephesos St. John Kilisesi'nin Skeuophylakion kuzey doğu köşesinde ortaya çıkarılan opus sectile döşeme ve Pompei Casa dell'Efebo'daki döşeme, üçüncü grup olan türe floral türe ait olmalıdır.
a-Figürlü Opus Sectile / Inkrustasyon / Kakma
            Figürlü opus sectile'de önceden çizilmiş olan insan ve hayvan figürlerinin konturlarına göre kesilerek farklı renkte plakalarla aynı şekilde bir tasviri taklit etme yolu aranmıştır. Bu özellikle Cladius(İ.S. 41-54) ve Neron(İ.S. 54-68) dönemine özgü(çiçek figürlü) kakma tarzıdır. Figürlü kompozisyon kakma tekniği ile kolayca elde edilir. Anatomik ve elbise özelliklerini modellendirmek ve renklendirmek, ışık gölge etkisini, elbise kıvrımlarını elde etmek mümkündür. Kakma bezeme ile ilgili olan bu teknik, temel birimi tessara olan gerçek mozaikle karıştırılmamalıdır. Mermer işçiliğinde, figürlü opus sectile, figürlü inkrustasyon ve figürlü kakma her zaman aynı tekniği ifade ediyor olmasına rağmen sanki farklı bir tekniği ifade ediyormuş gibi kullanılmaktadır.
            Figürlü kakmalar Roma dekorasyon sanatında büyük önem taşır. Bu teknikte, insan figürlerine, Roma'da Domus sarayı Nymphaeumu'nun duvar kakmalarında rastlamaktayız. Burada, kakma ile yapılmış tıknaz dört erkek vücuduna ait parçalar ve beş tane baş bulunmuştur. Olasılıkla bunlar bir ve aynı dekorasyon düzenlemesine aittir. Hayvan figürleri ve maskelerde Roma sanatında sevilerek kullanılmıştır.
b- Geometrik Opus Sectile
            Geometrik formlu opus sectile'de, döşemeler için daireler, üçgenler, dikdörtgenler, kareler, eşkenar dörtgenler, altıgenler, ve sekizgenler, duvarlar için yapay kaplama kullanım bulmuştur. Geometrik opus sectilenin oldukça zengin bir motifi ve bu motiflerin türevleri bulunmaktadır. Duvarı süslemek amacıyla kullanılmış olan opus sectileler, taban opus sectilelerine göre oranla çok daha az korunmuştur. Anadolu'da Sardes'deki sinagogda ve Mağnesia'daki latrinada opus sectilenin duvarı süslemiş olduğu görülmektedir.
            Plinius, Anadolu'da ilk mermer kaplama uygulamasının Karia Satrabı Mausollos'un Halikarnassos'daki sarayında kullanıldığını bildirmektedir. Erken Hellenistik Dönem'den itibaren opus sectile alışkanlığı Yunan dünyasına girmiştir.
Floral Opus Sectile
            Opus sectilenin bu türünü çeşitli bitki ve çiçek bezemeleri oluşturmaktadır. Bu ilk bakışta kakmayı hatırlatıyor olsa da bunu floral opus sectile adı altında incelememiz gerekir. Ephesos St. John Kilisesi'nin Skeuophylakion kuzey doğu köşesinde ortaya çıkarılan mermer döşemeyi ve Pompei Casa dell'Efebo'daki döşemeyi, bu türe örnek olarak göstermek mümkündür.
Kibyra Bouleuterion'u Orkestra Zemin Döşemesi ''Opus Sectile''
Orkestra yarım daireyi aşan bir görünümdedir. Çapı 5. 80 m.’dir. Zeminde Medusa ve çevresini saran kanadın betimlendiği bir döşem yer almaktadır. Döşem tamamıyla Opus Sectile yöntemiyle yapılmıştır ve bu yönüyle benzersizdir. Oldukça ince ve küçük mermer plakalardan hiçbir detay göz ardı edilmeden yapılmıştır. Öyle ki, bazı plakalar 1mm. kalınlığındadır. Renk uyumu, ışık gölge kontrastı ve perspektif mükemmel bir harmoniyle gerçekçi bir anlatıma dönüşmüştür. 
Döşemin merkezinde ve bir çember içinde Medusa yer alır, kanatlar bu çemberden pullar halinde ve ışınsal olarak yayılarak, Medusa’nın çevresini sarar. Medusa resmi kırmızı, beyaz, yeşil, kahverengi, beyaz üzeri kırmızı ve mavi damarlı ve mavi mermer plakalardan oluşturulmuştur. Kanatlı bir başlık taşır ve dalgalı saçları vardır. Kanatlı başlığı üzerinde, dalgalı saçları arasında ve boynunda yılanlar bulunur. Saçlar arasındaki yılanlardan solda olanı iyi korunmuştur. Ağzı açıktır ve dilini ileri uzatmıştır. Medusa’nın iri gözleri ve kalın dudakları vardır. Açık ağzından dişleri görülür ve dili hafifçe dışarı sarkmıştır. Büyük sayılabilecek bir burna ve geniş bir çeneye sahiptir. Yüz 3 / 4 oranında sağa dönüktür. Bu nedenle yüzün sağ tarafı perspektifi yakalamak adına gri ve kırmızı gibi koyu renkli plakalardan; sol tarafı ise beyaz ve tonlarıyla daha açık renkler kullanılarak yapılmıştır.  Saçlar, kırmızı ve mavi damarlı beyaz mermerden oluşturulmuştur ve renkli bu damarlar dalgalı olarak devam eder böylelikle her biri farklı bir saç teli gibi görülür. Burnun üstü gri renkte iri plakalardan; delikleri ise içte beyaz dışta kahverengi iki yuvarlak plakadan meydana getirilmiştir. Açık mavi, beyaz, kırmızı ve kahverengi plakalardan düzenlenmiş gözlerden sağda olanı, yüzdeki perspektife koşut olarak öne doğru hafif eğiktir. Ayrıca bu uygulama ile hüzünlü bir yüz ifadesi yakalanmıştır. Göz bebeği mavidir, Çevresini saran halkalar sırasıyla kahverengi, açık mavi, beyaz ve kırmızıdır. Dişler ve dudaklar aslına uygun renklerle yapılmış; ağzın merkezine koyu renkli plakalar konularak derinlik sağlanmıştır. Merkezdeki bu resmin çevresini yaprak kesitli kanat pulları sarar ve bunlar merkezden dışa doğru her sırada daha iri bir pul olacak şekilde devam eder. Her pul, farklı renkte iki mermer plakanın bir araya getirilmesinden oluşturulmuştur. Merkezden dışa doğru ilk sıra kırmızı beyaz pullarla başlar ve sonrasında bir sıra turuncu - gri, bir sıra kırmızı - beyaz olarak devam eder. Bu düzenleme ile kanatlarda ışık gölge kontrastı sağlanmış ve gerçekçi bir derinlik yaratılmıştır. Kanat betimi, beyaz renkte yarım dairelere ulaşarak son bulur. Bu daireler resmin son halkasıdır. Bundan sonra beyaz üzeri kırmızı damarlı dikdörtgen plakalar tüm alanı çerçeveler. Merkezdeki Medusa başı betimlemesinde, alnın sol tarafı dağılmıştır. Gözlerdeki ince halkalarda kaymalar göze çarpar. Özellikle boyun bölümünü oluşturan plakalar -maruz kaldıkları yüksek ısıdan dolayı- tamamıyla kireçleşmiştir. Ayrıca kanatlı başlığında bir kayma göze çarpar. Bu tahribatlar dışında baş bölümü oldukça iyi korunmuştur. Kanatları oluşturan pullar, bazı sıralardaki dağılmalar ve yangın nedeniyle oluşan çatlamalar dışında büyük oranda korunmuştur. Proskene’nin 1.15 m. yüksekliğindeki cephesinde yine Opus Sectile yöntemiyle yapılmış bir süsleme yer almaktadır. Ancak bu süsleme Orkestra döşeminin aksine oldukça kötü durumdadır. Sadece süpürgelik kısmı tamamıyla korunmuştur. Bunun dışında mermer kaplamanın sadece ilk sırası ve plakaların oturtulması için yapılmış tuğla kaplama görülmektedir. Burada da on iki sütun altlığı ve üç adet kısmen korunmuş kapı motifi görülebilmektedir. Kapıların her iki kenarında birer sütun altlığı bulunmaktadır. Bunların dışında kalan alanlarda nasıl bir düzenleme olduğu henüz çözümlenememiştir.    Orkestraların kireçtaşı ya da mermer plakalarla kaplanması, İ.Ö 2. yüzyılda İtalya'da görülmektedir. Augustus'un yönetime gelmesiyle, orkestraların opus sectile ile kaplanmasının büyük oranda arttığı görülür. Atina Agorası'ndaki odeionun orkestra döşemesi ve Montegrotto'daki Roma tiyatrosunun ya da odeionun orkestra döşemesi, renkli opus sectile ile Augustus Dönemi'nde kaplanmıştır.  
Özellikle İ.S. 1. ve 2. yüzyıllarda, opus sectile ya da mermer plaka döşemelerin kullanımı oldukça artmıştır, İ.S. 2. yüzyılda, renkli mermer ve opus sectile orkestra kaplamalarını bir çok tiyatro ya da tiyatro benzen yapılarda örneğin Efes tiyatrosunda, Nysa bouleuterionunda, Kos odeionunda, Tarraco tiyatrosunda, Nora tiyatrosunda ve Sybaris tiyatrosunda görmekteyiz.

No comments:

Post a Comment